Bel kayması, omurganın bir veya daha fazla omurunda meydana gelen kaymadır. Bu kayma, omurganın içinden geçen omurilik ve sinir köklerine baskı yaparak ağrı ve nörolojik sorunlara neden olabilir. Bel kayması, genellikle bel bölgesindeki L4 ve L5 omurlarının öne doğru kayması şeklinde görülür.
Bel kayması, omurgayı oluşturan omur kemiklerinden birinin öne veya arkaya doğru kayması sonucu omuriliğin ve sinir köklerinin sıkışması durumudur. Bel kayması, bel bölgesinde ağrı, uyuşma, karıncalanma, yürüme güçlüğü gibi şikayetlere yol açabilir. Bel kayması, çeşitli nedenlere bağlı olarak ortaya çıkabilir. Bunlar arasında yaşlanma, travma, doğumsal anomali, enfeksiyon, tümör ve cerrahi girişim sayılabilir.
Bel kaymasının nedenleri arasında şunlar sayılabilir:
• Omurlar arasındaki disklerin zayıflaması, yıpranması veya yırtılması
• Faset eklemlerin aşınması, iltihaplanması veya kireçlenmesi
• Omurga kemiklerinde doğuştan gelen yapısal bozukluklar
• Omurga kemiklerine travma, enfeksiyon veya tümör gibi dış etkenlerin zarar
vermesi
• Omurga cerrahisi sonrası oluşan komplikasyonlar
• Belde, kalçada ve bacaklarda ağrı, yanma, uyuşma veya karıncalanma
• Belde hareket kısıtlılığı, eğilme veya dönme zorluğu
• Bacaklarda kas güçsüzlüğü, kramplar veya seğirme
• Mesane veya bağırsak fonksiyonlarında bozulma (nadiren)
Bel kaymasının çeşitleri, kaymanın nedenine ve yönüne göre farklılık gösterir. Bel
kaymasının en sık görülen türleri şunlardır:
- İstmatik bel kayması: Bu tür bel kayması, omur kemiklerinin arka kısmında
bulunan
bir kemik parçasının kırılması sonucu oluşur. Bu kırık, omurun öne doğru kaymasına
neden olur. İstmatik bel kayması genellikle çocukluk veya ergenlik döneminde spor
yaparken meydana gelir.
- Dejeneratif bel kayması: Bu tür bel kayması, yaşlanmaya bağlı olarak
omurlar
arasındaki disk ve faset eklemlerin yıpranması sonucu oluşur. Bu yıpranma, omurların
birbirine tutunmasını sağlayan bağ dokusunun zayıflamasına ve omurun öne doğru
kaymasına neden olur. Dejeneratif bel kayması genellikle orta yaş ve üzeri kişilerde
görülür.
- Travmatik bel kayması: Bu tür bel kayması, omurga üzerine gelen şiddetli
bir darbe
veya kaza sonucu omur kemiklerinin kırılması veya çıkması sonucu oluşur. Travmatik
bel kayması, omurun öne veya arkaya doğru kaymasına neden olabilir. Travmatik bel
kayması her yaşta görülebilir.
- Patolojik bel kayması: Bu tür bel kayması, omurga kemiklerinde enfeksiyon,
tümör
veya osteoporoz gibi hastalıkların neden olduğu zayıflama sonucu oluşur. Patolojik
bel kayması, omurun öne veya arkaya doğru kaymasına neden olabilir. Patolojik bel
kayması her yaşta görülebilir.
- Konjenital bel kayması: Bu tür bel kayması, doğuştan gelen bir omurga
anomalisi
sonucu oluşur. Konjenital bel kayması, omurun öne veya arkaya doğru kaymasına neden
olabilir. Konjenital bel kayması genellikle çocukluk döneminde fark edilir.
Bel kaymasının dereceleri, omurun ne kadar oranda kaydığını gösterir. Bel kaymasının
dereceleri şöyle sınıflandırılır:
- 1. derece bel kayması: Omurun %25'ten az kaydığı durumdur.
- 2. derece bel kayması: Omurun %25-%50 arası kaydığı durumdur.
- 3. derece bel kayması: Omurun %50-%75 arası kaydığı durumdur.
- 4. derece bel kayması: Omurun %75-%100 arası kaydığı durumdur.
- 5. derece bel kayması: Omurun tamamen alttaki kemiğin arkasına geçtiği durumdur.
Bel kayması nasıl geçer sorusunun cevabı, hastanın durumuna göre değişkenlik gösterir. Bazı hastalar cerrahi olmayan yöntemlerle bel kaymasından kurtulabilirken, bazı hastalar cerrahi müdahaleye ihtiyaç duyabilir. Ancak düzelme süreci hastadan hastaya farklılık gösterebilir. Cerrahi müdahale sonrasında hastaların iyileşme süresi ortalama 3 aydır. Bu süre zarfında hastaların doktorun önerilerine uyması, fizyoterapistle çalışması, egzersiz yapması ve ağır kaldırmaması gerekir.
Bel kayması genellikle L4 ve L5 adı verilen iki omurda meydana gelir.
Bel kaymasının tedavisi, kaymanın derecesine, şikayetlerin şiddetine ve hastanın
yaşam kalitesine göre değişir. Bazı durumlarda cerrahi olmayan yöntemler yeterli
olabilirken, bazı durumlarda cerrahi müdahale gerekebilir.
Cerrahi olmayan yöntemler arasında ilaç tedavisi, bel korsesi, fizik tedavi, manuel
terapi, egzersiz ve steroid enjeksiyonu sayılabilir. Bu yöntemlerin amacı ağrıyı
azaltmak, sinirlere olan baskıyı rahatlatmak, spazmı gidermek ve kasları
güçlendirmektir.
Cerrahi yöntem ise kayan omuru sabitlemek için vidalar ve çubuklar kullanarak
omurları birbirine bağlamaktır. Bu yöntem sayesinde omurilik ve sinir kökleri
üzerindeki baskı kaldırılır.
Cerrahi olmayan yöntemler, bel kayması şikayetleri hafif veya orta derecede olan
hastalarda tercih edilir. Ameliyatsız bel kayması tedavisinde ağrı kesiciler, kas
gevşeticiler, anti-inflamatuar ilaçlar, steroid enjeksiyonları, fizik tedavi, manuel
terapi, egzersiz, bel korsesi, istirahat, kilo kontrolü gibi seçenekler bulunur.
Cerrahi olmayan yöntemler, bel kaymasının ilerlemesini önlemeyi ve ağrıyı azaltmayı
amaçlar.
Bilimsel çalışmalar hafif ve orta seviye bel kayması olan kişilerin %85’nin
ameliyatsız tedavilerle bel kaymasının sebep olduğu ağrı ve hareket kısıtlılığı
şikayetlerinden kurtulduğunu göstermektedir.
Bel kayması tedavisinde egzersizler çok önemli bir yer almaktadır. Özellikle bel
stabilizasyon egzersizleri kas dengesini sağlamak, bel omurlarına binen yükü
azaltmak ve belin kayma durumunu durdurmak için oldukça önemlidir. Bu egzersiz
çalışmaları kişiye özel olarak planlanmalı ve fizyoterapistle beraber yapılmalıdır.
Cerrahi yöntemler, bel kayması şikayetleri şiddetli olan, kayma derece 4 ve üzeri olan, sinir sıkışması veya omurilik hasarı gibi komplikasyonlar gelişen veya ameliyatsız tedaviye yanıt vermeyen hastalarda uygulanır. Cerrahi yöntemler arasında dekompresyon, füzyon ve enstrümantasyon gibi seçenekler bulunur. Dekompresyon, sıkışmış sinir kökünü rahatlatmak için omur kemiklerinden bir parça çıkarmayı içerir. Füzyon, kaymış omuru alttaki kemiğe sabitlemek için kemik grefti kullanmayı içerir. Enstrümantasyon, füzyonu desteklemek için metal plak, vida veya çubuk kullanmayı içerir. Cerrahi yöntemler, bel kaymasını düzeltmeyi ve ağrıyı gidermeyi amaçlar.
Bel kayması ameliyatı sonrasında mutlaka fizik tedavi alınmalıdır. Çünkü ameliyattan
sonra dokuların bir iyileşme süreci vardır ve bu süreçte istirahat gereklidir.
İstirahat süresinde kaslarda zayıflama oluşur ve hareketlerde kısıtlanma oluşur. Bu
sorunları kısa sürede çözmek ve günlük hayata dönebilmek için doktorunuzun önerdiği
en kısa sürede fizyoterapistle çalışmalara başlamak gerekir.
Genellikle ameliyattan sonra 6 hafta herhangi bir zorlayıcı hareket yapılmaması
önerilir. Sonrasında kademeli olarak egzersizlere başlanır. Bel kayması ameliyatı
sonrası tam iyileşme süreci 3 ay kadar sürebilir.
Bel kayması olan kişiler mutlaka bel kaslarını güçlendirecek stabilizasyon
egzersizleri yapmalıdır.
Orta ve ileri derece bel kaymalarında doktorunuz uygun görürse bel korsesi
kullanılabilir.
Bel kayması olan kişilerin mutlaka kilo vermesi gerekir.
Bilimsel çalışmalar bel kayması probleminde stabilizasyon egzersizlerinin bel kaymasına bağlı oluşan ağrı ve diğer şikayetlerin azalmasında oldukça etkili olduğunu göstermektedir. Bel çevresini saran kaslar doğal bir korse gibi bel ve karın bölgesini desteklemektedir. Bu kasların doğru çalışması ve güçlenmesi bel bölgesine ve sinirlere binen yükü azaltmaya yardım eder. Bu konuda bir fizyoterapist eşliğinde kademeli olarak ağrı sınırında egzersiz yapılması önemlidir.
Eğer bel kayması sonucunda cinsel organlara giden sinirlerde bir sıkışma varsa zamanla o bölgenin hareket ve duyularında azalmalar olabilir. Cinsel fonksiyonların etkilenmesi için S1 sinirinin baskı altında kalıp etkilenmesi gerekir.
Bel kayması, bazı durumlarda doğuştan gelen veya kaçınılmaz olan bir rahatsızlık
olabilir. Ancak bazı önlemler alarak bel kayması riskini azaltmak mümkündür. Bel
kaymasını önlemek için şu tavsiyelere uyulabilir:
• Düzenli egzersiz yaparak bel bölgesindeki kasları güçlendirmek
• Aşırı kilo almamak ve sağlıklı beslenmek
• Ağır kaldırırken veya eğilirken doğru teknikleri kullanmak
• Omurgaya zarar verebilecek sporlardan veya aktivitelerden kaçınmak
• Bel ağrısı veya diğer şikayetleri olduğunda zamanında doktora başvurmak